go a long way

  1. (bkz: go far ).
  2. (a) çok iş görmek, (para) çok şey satınalmak.
    Ten dollars don't go far nowadays. (b) başarılı
    olmak, (mesleğinde) ilerlemek.
    The boy is clever and will go far (in his job). (c) (ihtiyaca) yetmek, (uzun süre) dayanmak.
    Those potatoes won't go far when there are 10 people to feed.
  3. (a) uzaklara gitmek, çok ilerlemek.
    He will go a long way: Bu adam çok ilerler. (b) büyük bir
    etki yapmak, etkisi uzun sürmek, çok işe yaramak.